11 Temmuz 2012 Çarşamba

Polonezköy’de bahar

Kırlara ışık indi. Dalların ucuna yeşil yapraklar indi. Piyanistin parmakları piyanonun tuşlarına indi. Ve Chopin’in ruhu indi beyaz kanatlarıyla Polonezköy’e...

ULAŞIM

Polonezköy’e aracınızla gitmek için birkaç yol seçeneği var.

• İlk yol: Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nü geçince Beykoz-Kavacık sapağından çıkıyorsunuz. Polonezköy tabelasını izleyip Acarlar İş Merkezi’ne geliyorsunuz. Oradan Çavuşbaşı yönünde ilerleyerek köye varıyorsunuz.

• İkinci yol: Beykoz üzerinden Toygar, Mahmut Şevket Paşa, Üçpınar geçiyorsunuz.

• Üçüncü yol: TEM’in Ümraniye-Sarıgazi çıkışından çıktıktan sonra, Kocatepe Mezarlığı’nın oradan sağdaki üst geçitten Çavuşbaşı’na yöneliyorsunuz. Çavuşbaşı’ndan sonra on beş dakika yolunuz var.


KONAKLAMA

• Adampol Otel.

Club Adampol diye de adlandırılan tesis, Polonezköy’ün en

büyük ve en güzel otellerinden biri. Bahçesi huzur veriyor. Açık ve kapalı yüzme

havuzları var. Açık büfe yemekleri, tenis kortu, spor sahaları, sauna ve jakuzisi ile keyifle kalabileceğiniz bir mekân. İşletmenin sahibi Daniel Ohotski. Tesis genellikle orta yaş grubundan tatilcileri ağırlıyor. Polonezköy girişinde bulunan kilise ve Katolik mezarlığını geçtikten sonra, köy meydanına gelmeden yolun solunda yer alıyor. İki katlı ünitelerden oluşan tesis, 13 bin metrekare üzerine kurulu. Tesiste özellikle haftasonları rezervasyonsuz yer bulmak zor. 4-12 yaş arası çocuklara % 50 indirim var.


• Adampol Alinda Otel.

Köyün en yeni oteli. Odaları vadiye, terası ormana bakıyor. Küçük, ama albenili. Dört mevsim için de dört dörtlük bir tesis.


• Fredi Pansiyon.

Bahçesinde tavşanlar, tavuklar, horozlar dolaşıyor. Novvicki ailesinin tesisi, köy meydanının kalabalığından uzakta, kendi iç sesini dinlemek isteyenleri bekliyor.


• Stella Pansiyon-Restaurant.

On odalı, dağ manzaralı bir tesis. Şömineli pub’ının önü geceleri her zaman kalabalık. Kendimiz pişirip kendimiz yiyelim derseniz kendinizi Stella’nın çimlerine atacaksınız. 1000 kişi bile aynı anda yemek yiyebilir. Eti çok lezzetli. Yeldeğirmenin içinde yemek yeme şansını kaçırmayın.


• Polina Pansiyon.

Ev yapımı reçeller mi istersiniz, yabani böğürtlen mi? Polonya pastası mı istersiniz, hamaklarda uyurken güzel düşler görmek mi? Siparişle Polonya yemekleri bile yapılıyor Polina Pansiyon’da.


• Hera Pansiyon-Restaurant.

Kendinizi evinizde hissedeceğiniz bir mekân. Otel kalitesindeki pansiyonu Erol Keleşoğlu işletiyor. Pansiyonun 10 odası var. İçinde tuvalet ve banyonun yer aldığı odalardan ikisi televizyonlu. 2 cephesi de orman içine bakan bu pansiyonun mutfağı Rum-Polonya sentezinden oluşuyor. Rum ve Polonya mutfaklarının en güzel örneklerini tadabileceğiniz Hera Restaurant’ın spesiyalleri 5-6 çeşit peynirin karıştırılmasıyla yapılan Rum yemeği peynir köftesi ve şaraplı biftek. Polonezköy’ün spesiyali olan ev yapımı vişne ve ceviz likörü Hera Pansiyon’un mutfağından eksik olmuyor.


• Ludwik Pansiyon Restaurant.

Vadi manzaralı popüler bir tesis daha. Ludwik Dohoda işletiyor ve haftasonları iğne atsanız yere düşmüyor.


• Polonezköy Country Club.

İstanbul’un kalabalığından, gürültüsünden kaçmak istediğinizde birkaç günlüğüne de olsa ormanın içinde bir ev sahibi olabilirsiniz. Yaz aylarında yeşillikler içersindeki açık yüzme havuzu ile eşsiz bir yer. Ayrıca kış aylarında kapalı yüzme havuzu bulunuyor. Evlerde salon, kullanılabilen şömineler, mutfak ve buzdolabı var. Dilerseniz evlere yiyecek, içecek getirebilir, bahçesinde keyifle ızgara yapabilirsiniz.


YEMEK

Polonezköy’de haftasonları aç kalmamak için ya yiyeceğinizi yanınızda getirmeniz ya da yola erkenden çıkmanız gerek. Özellikle havanın güzel olduğu günlerde, restoranlarda, hele hele Leonardo ya da Polka gibi mekânlarda yer bulmak güç. Polonezköy’de her yer restoran. Çeşitli meze tabakları, ara sıcaklar ve ana yemekler sunuluyor. Köyün girişinde tavuk ve et çeşitleri bulunduran mütevazı lokantalar da var.

• Leonardo Restaurant.

Polonezköy kadar adı ünlenen Leonardo Restaurant, ağzının tadını bilenler için bir “hac yeri”. Şef aşçı Mehmet Aydın’ın yarattığı özel mönüde “Portakal soslu Antoni steak-patates röştili ve enginarlı”, “Şarap soslu bonfile-fesleğende marine edilmiş”, “Leonardo usulü ızgara sebzeli piliç-domates soslu, patlıcan, kuşkonmaz, kabaklı”, “Kazablanka salata-hellim peynirli”, Leonardo börek, Lahanalı mantarlı Piroşki böreği, Ponçki tatlısı favori yemeklerden... Anna ve Antoni Dohoda, çocuklarıyla birlikte, aile büyüklerinden kalan evi restore edip İstanbul’un en incelikli lokantalarından birini yaratmışlar. Kahvaltılar, açık büfe. Rezervasyon yaptırmanızı öneririz. Biri olimpik, biri çocuklar için, iki yüzme havuzu var. Hamaklar kiraz ağaçları arasına kurulu. Baharla birlikte, Leonardo Restaurant’ın bahçesi kır düğünlerine evsahipliği yapıyor.


• Polka Otel Restaurant.

Butik otel Polka’nın lokantası. 1840’lardan kalma binanın restoresiyle ortaya çıkmış.

Polka usulü fesleğenli sarma bonfile, domuz pirzolası, kestaneli pasta önerilerimiz.


AKTİVİTELER

• Kazanç Park Kulüp.

Binicilik meraklıları için Cumhuriyet köyüne giderken Kazanç Park Kulüp iyi bir alternatif. Konaklamak ve yemek yemek de mümkün. Tesis yıl boyunca açık.


• Kiraz Festivali.

Hazirandaki festivali kaçırmayın. Kesin tarihini ve köyle ilgili her türlü bilgiyi köy muhtarı Daniel Ohotski veya güleryüzlü yardımcısı Meltem Aydın’dan öğrenebilirsiniz.


• Piknik Park.

Piknik Park bölümü, Polonezköy Country Club’ın günübirlik müşterileri için hazırladığı bölüm. Bu bölümde çeşitli evcil hayvanların bulunduğu bir kısım ve ortalarında mangallar bulunan masaların olduğu restoran kısmı var. Ayrıca çocuk parkı, masa tenisi, voleybol, basketbol, futbol, açık satranç sahaları bulunuyor. Güzel bir gün geçirmek istediğinizde, eşsiz tabiatı ile ve nefis lezzetteki et ve meze yemekleriyle aileniz, en çok da çocuklarınız için Piknik Park ideal bir mekân. Burada ayrı bir alanda çitlerin arkasında açıkta özgürce dolaşan çeşitli türlerde hayvanlar bulunuyor.


• Casaba.

Şile otoyolu üzerine çıkıp, Alemdar kavşağından ayrıldığınızda 5-10 dakika sonra Ömerli sapağına ulaşıyorsunuz. Sapağı geçip de yokuş aşağı inerken, yolun sonunda Casaba levhası gözünüze çarpacaktır. İki kilometrelik asfalt yol, sizi Casaba Binicilik Kulübü ve Lokantası’na götürecek. Binicilik kursu ya da safari için Emekli Süvari Binbaşı Ertuğrul Fırçası güzel aranmalı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder